MUTLAKA OKUYUN

BBP Genel Başkan Yardımcısı Araştırmacı-Yazar Hakkı Öznur Menemen İlçe teşkilatının düzenlemiş olduğu "Emperyalizmin Himayesindeki Bölücülük ve Terör Adlı" konferansa konuşmacı olarak katıldı.

 

 

Konferans salonunu tıklım tıklım dolduran Menemenlilere ülkemizde ve dünyada yaşanan son siyasi gelişmeleri anlattı. Büyük bir ilgi ve heyecanla takip edilen konferansta hakkı Öznur özetle şunları söyledi.

 

"Derin Devlet Yok Naylon Devlet Var"

Başbakan ve bakanları Türkiye'nin siyasi sosyal ekonomik kültürel meselelerine çözüm üreteceklerine ikide bir klasikleşmiş "derin devlet" hikayelerinden bahsediyorlar dünün "salon mücahitleri" bugünün 'dev müteahhitleri" olan AKP'lilere soruyorum; 'madem ülkeyi yönetemeyecektiniz niye parti kurdunuz' halktan oy istediniz devleti yönetmeye talip oldunuz.' Ülkeyi ve Devleti yönetmek salonlarda ahkam kesmeye ihale peşinde koşmaya benzemez. Bu basiretsiz aciz birikimsiz iktidar mensuplarına söylüyorum; bugün ülkemizde gerçek anlamda bir "Milli, derin devlet yok.". Bin yıllık Türk devlet geleneğini yıkıp ittihatçı komitacı çete anlayışını devlete yerleştiren devletin kimyasını bozan çeteler var. Çeteleşmeyi devlet zanneden maceraperest ayak takımı var. Devlete sızmış devletin imkanlarını kullanan mafyalaşmış unsurlar var. Devletin yıllardır kanını emen hazineyi soyan kamu bankalarının içini boşaltan hırsızlar soyguncular var. Devleti şahsi çıkarları için kullanan çapulcular var. Devleti Milletiyle kavga ettirmeye çalışan statükolarını kaybetmek istemeyen bürokratik seçkinci elitist dinazorlar var. "Sanal İrtica" masalları "laiklik elden gidiyor" teraneleriyle zırt vırt ikide bir yeni 12 Eylüller ve 28 Şubatlar peşinde koşan darbeci cuntacı demokrasi düşmanı jakopen çevreler var. Halkın üzerine tanklar yürüten halkın inanç ve değerlerine saldıran halkını fişleyen post modern mankurtlar var.

 

 

 

Üzerinde taşıdığı o şerefli üniformanın tarihi ve manevi anlamını bilmeyen ama üstüne vazife olmadığı halde "ezan"ın Türkçe okunmasını isteyen sanki ezan Türkçe okunsa namaz kılacakmış gibi hareket edip bir halt yediğini zanneden soğuk savaş dönemi artığı tipler var..

Oligarşik güçlerin Devrim Muhafızlığını yapan garnizon demokratı Baas tipi dikta bir rejim peşinde koşan tek parti özlemcisi sol-seküler aydıncıklar var. Ordumuzu kışlasından çıkartıp Milletiyle karşı karşıya getirip onunla çatıştırmak isteyen küresel baronlar medya patronları var. Etnik ve Mezhep çatışmalarına zemin hazırlayan iç savaş tahrikçisi beşinci kol çeteler var.

Demokrasiyi reddeden Milli iradeye saygı duymayan tank sesinden top sesinden süngü sesinden postal sesinden hoşlanan bir avuç darbe tellalcısı siyasi fahişeler var. Darbe düdüğünden darbenin ayak seslerinden menfaat bekleyen her devrin kaşarlanmış zübükleri var.

 

 

 

Devleti yıllardır yöneten gayri-Milli zihniyetlerin iktidara gelmesinde büyük rol oynayan patronlar kulübü TÜSAİD var. Başta CIA, Mossad, MI6 gibi Türklük düşman Uluslararası karanlık servislerle yatıp kalkan onlardan emir ve talimat alan ülkesine, Milletine, devletine ajanlar hainler var.

 

"Derin Devlet olsaydı Çuvalın Hesabı anında sorulurdu"

Derin Milli devlet olsa idi Süleymaniye'de başımıza çuval geçiren ABD'den her alanda hesap sorulurdu. Ermeni Diasporasının Barzani ve Talabani'nin has adamı çuvalcı başı Albay Maywille ve o zaman kuzey Irak'tan sorumlu olan Türk askerinin başına çuval geçiren ABD birliğinin komutanı olan General David Petraeus Kerkük'deki askeri kışlalarından özel bir operasyonla alınır Türk Milletine ve devletine karşı işlemiş oldukları tarihi suçdan dolayı cezalandırılıp leşleri Beyaz Saray'a Pentagon'a postalanırdı. Bu hain olayda yer alan ABD askerlerine kılavuzluk ve yardımcılık yapan Talabani'nin oğulları Bafel ve kubat talabani de aynı şekilde bulundukları yerden alınıp KYB binasının önüne getirilip baba Talabani'ye iletilmek üzere üzerine "Türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur" yazılı bir mesaj bırakılarak mermi yığınına dönmüş cesetleri bırakılırdı.

 

 

 

Derin Devlet olsaydı ABD işbirlikçisi İsrail'in beslemesi Türk düşmanı iki köpek Barzani ve Talabani Türk Devletine efelenemez meydan okuyamazdı. Türkmenlere baskı ve zulüm yapamazdı Kerkük'te Telafer'de Türkmenler katledilemezdi .Tarihi Türk şehri olan Kerkük için "Kerkük Kürdistan'ın Kudüs'ü" diyemezlerdi Sözde Kürt Devleti(!) kurmaya ve Kerkük petrollerini ele geçirmeye cesaret edemezlerdi ve geçmişte olduğu gibi bu iki işbirlikçi güvenlik güçlerimizin karşısında ya hazır olda dururlardı. Ya da hainliklerinin sonucunda dış güçlerin desteğiyle kurdukları o sözde Kürt Parlamentosunun önünde Ortadoğu da ki bütün işbirlikçilere ibret olsun diye asılarak hak ettikleri cezaya çarptırılırlardı.

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı NATO kafalılar stratejik düşmanımız ABD'den 'müttefiğimiz' diye bahsedemezlerdi. PKK terörünü terörün hamisi ABD'ye havale eden işbirlikçiler birgün bile iktidarda duramazdı.

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı ABD ülkemizi yarı sömürge haline getiremez, topraklarımızı kullanamaz, üstlerini açamaz, bir ABD yapımı olan NATO'ya girilmezdi. ABD'nin kankası Siyonist İsrail elini kolunu sallayarak ülkemiz kaosa sürükleyen politikalar izleyemezdi. Kuzey Irak'ta 2. İsrail oluşturmaya çalışmazdı. Filistin'i, Lübnan'ı yakmaya, yıkmaya, işgal etmeye cesaret edemezdi 'Derin Devlet' olsaydı ülkenin yer altı ve yer üstü zenginlikleri yabancı sermayeye peşkeş çekilemezdi hiçbir siyasi ve bürokrat uluslar arası sermayenin uşaklığını yapamazdı IMF'den emir ve talimat alamazdı. Milli çıkarlarımızı göz ardı eden petrol kanunu çıkartılamzdı. .

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı 11 binden fazla vatan evladı şehit düşmez ve Türkiye yıllarca terörle mücadele etmezdi. Ülkenin 300 milyar doları terörle mücadele için değil ülkenin kalkınması ve gelişmesi için harcanırdı. Başta Öcalan denen katil ve diğerleri daha Türkiye'yi terk etmeden işleri bitirilirdi.

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı Öcalan ne Suriye'nin nede diğer dış güçlerin ve ülkelerin desteğiyle Şam'da ve Beka'da yirmi yıl barınabilirdi. 'Derin Devlet' olsaydı CIA, Mossad, MI6 gibi gizli servisler taşeron örgütler kuramaz taşeron şefler ve tetikçiler bulamazdı.Öcalan'ı yıllarca kullanan CIA ve Mossad sonrada işi bitince Paketleyip Türkiye'nin eline veremezdi.

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı terörist başını bulunduğu yerden alıp İmralı palasa değil Sultanahmet meydanında büyük Türk Milletinin gözleri Önünde Diğer hainlere de ders olsun diye sallandırır Şehitlerinin İntikamını alır şehit ailelerinin acılarını dindirirdi.

 

 

 'Derin Devlet' olsaydı ABD ve Batılı ülkelerin ve İstihbarat servislerinin kullandığı Marksist ve bölücü taşeron örgütler sokaklarda ve dış ülkelerde cirit atamaz faaliyet yürütemezdi. Yabancı gizli servislerin himayesindeki DHKP-C lideri Dursun Karataş ve benzeri derin sol örgütlerin lider ve şefleri Gladyo mensupları ellerini kollarını sallayarak Avrupa başkentlerinde gezemezdi.

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı mafya babalarının kökünü kazırdı. Silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapan bütün karanlık unsurlar ber taraf edilip bir daha aynı karanlık işleri yapamayacak duruma getirilirdi. Ülkeyi soyup soğana çeviren sonra yurtdışına kapağı atan hırsızlar rahat rahat dolaşamazlar nerede olurlarsa olsunlar götürdükleri paralarla birlikte getirilip paralar hazineye kendileride f tipine gönderilirdi

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı dış politikada devre dışı kalmazdık. Arka bahçemiz olan Irak'a girer Kandil Dağı başta olmak üzere bütün PKK kamplarını temizlerdik. Başta dağ kadrosu olmak üzere bütün militanlarını bulundukları ve saklandıkları delikten çıkarıp hak ettikleri cezaya çarptırırdık.

 

 

'Derin devlet' olsaydı 24 Mayıs 1993 te Bingöl'de 33 Mehmetçiğimizi kahraman vatan evlatlarımızı şehit eden PKK Militanlarına eylem emrini veren şimdi Süleymaniye de ABD ve Talabani korumasında lüks hayat süren Osman Öcalan bulunduğu yerden paket yapılarak işlediği bütün suçlar ve suç ortakları itiraf ettirildikten sonra 33 Askerimizin şehit edildiği yere götürülüp hak ettiği cezaya çarptırılıp cehenneme gönderilirdi.

 

'Derin Devlet' olsaydı 1991-1997 yılları arasında İncirlik'ten havalanan Çekiç Güç'e bağlı helikopterler dağdaki eşkıyaya yani PKK militanlarına lojistik destek veremezdi.. ABD askerleri Güneydoğu ve Kandil'de ki PKK terör örgütüne silah ve Mühimmat sağlayamazdı.. CIA, Mossad Ajanları PKK militanlarını Barzani ve Talabani'nin peşmergelerini eğitemezdi.

'Derin Devlet' olsaydı. ABD-AB ve İsrail'li sözde diplomat (!) gerçekte her biri ajan olan istihbarat elemanları terör örgütü ve onun legal görünümlü uzantılarıyla temas kuramaz ve ilişkiye giremezdi. Güneydoğu'yu babalarının toprağı gibi gezip şer odaklarına destek veremezdiler.

 

 

 

'Derin devlet' olsaydı İstanbul, Ankara ve Güneydoğu ajan kaynamazdı. 'Derin devlet' olsaydı bütün bu ajan ve provokatörler derdest edilip geldikleri gibi gönderilir bir daha Türkiye'ye gelemez duruma getirilirlerdi. 'Derin Devlet' olsaydı başta Soros olmak üzere ABD ve AB fonlarından beslenerek ülkemizi etnik ve mezhep çatışmasına sokmak için karanlık senaryolar hazırlayan kimi tekelci medyada kimi başka karanlık merkezlerde çalışmalarını sürdüren mandacı işbirlikçi küreselci devrimci piçler bir daha kalem oynatamaz zehir akıtamaz hale getirilirlerdi.

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı yıllardır işlenen faili meçhul cinayetler ve arkasındaki uluslararası bağlantılar tek tek ortaya çıkarılırdı. Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak isteyen emperyalist güçlerin tezgahladığı karanlık bir suikast olan Hrant Drink cinayeti aydınlatılırdı. Bu cinayetin arkasındaki bütün karanlıklar sis perdesi ortadan kaldırılırdı. 'Derin Devlet' olsaydı kimse İstanbul'da, Ankara'da, Diyarbakır'da, Erbil'de, Süleymaniye'de, Kerkük'de CIA'nın Mossad'ın düdüğünü çalıp Türk Devletine küfür edemez ve çalmaya yeltenenler bir daha çalamayacak duruma gelirlerdi. Çaldıklarına pişman edilirlerdi..

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı 17- 18 yaşındaki gençlerin ellerinde silah değil kitap olurdu. Yoksul ve garip Anadolu çocuklarını kimse kullanamazdı. Onları terör bataklığına kimse çekemezdi onların istikballeri ile oynayan provokatörler ve onların arkasındaki patronların defterleri anında dürülürdü.

 

 

 

'Derin Devlet' olsaydı Hrant Drink'in ölümünden siyasi rant elde etmeye çalışan etnik ırkçılar ve bölücüler emellerine ulaşamazdı Marksisti, Sosyalisti, bölücüsü, dönmesi, devşirmesi, ateisti, mezhepsizi, masonu, lionsu, rotaryeni ve bilumum şerefsizi "Hepimiz Ermeniyiz", 'Soykırımcı devlet hesap verecek" diyerek İstanbul sokaklarında bağıramazdı.

 

'Derin Devlet' olsaydı AB planları doğrultusunda Milli Kimliği reddeden kimliksiz ve kişiliksiz her biri yem sömürgecilik olan küreselleşmenin peydahladığı bu hainler topluluğu Türk devletine ve Türk milletine meydan okuyamazdı.

 

 

'Derin Devlet' olsaydı başta ülkemizi karıştırmak için her türlü karanlık faaliyetleri yürüten bölücülerin hamiliğini yapan bütün ABD diplomatları gibi bir CIA mensubu ve istasyon şefi olan Ross Wilson ve diğer Türk düşmanı yabancı diplomatlar sokaklarda taşeronları olan vatan hainleriyle kol kola yürüyemezdi..

 

 

Onlarla beraber hareket edemezdi.. Etmek isteyenlerde geldikleri gibi gönderilir sınır dışı edilirlerdi. 'Derin Devlet' olsaydı modern anlamda dünyadaki ilk terör eylemlerini Osmanlı döneminde banka soyarak ,bombalı suikast yaparak başlatan Hınçak-Taşnak çeteleri gibi yine merkezi yurt dışında olan Batı beslemesi ASALA terör örgütü 1973 yılından 1984 yılına kadar aralarında diplomatlar ve güvenlik görevlileri olmak üzere 42 Türk vatandaşını şehit edemezdi.

 

'Derin Devlet' olsaydı ABD Kafkasya ve başka bir çok bölgelerde yaptığı "Turuncu Devrim" dediği küresel bir kalkışmayı Türkiye'de CIA'nın çocukları ile denenemeye kalkamazdı "Hepimiz Ermeniyiz" diyerek toplumu tahrik etmeye çalışan Amerikano severlerin ödleri patlar soluğu ya New york'da ya Tel Aviv de ya da Londra ve Paris'de alırlardı.

 

Derin devlet olsaydı patronlar kulübü TÜSİAD her şeye burnunu sokamaz karışamazdı ülkeye yön veremez, siyasi iktidarlara talimat yağdıramaz, adamlarını Meclise sokamazdı.

 

 

Hükümetleri değiştirmeye çalışamazdı çıkarları doğrultusunda kanunları değiştiremezdi. Darbeleri destekleyemezdi darbecilere holdinglerinde kucak açamaz onları besleyemezdi. Terör örgütü PKK'yı sevindiren sözde demokratikleşme(!) gerçekte PKK ve benzeri örgütlerin militanlarını meclise taşıyacak raporcuklar yayınlayamazdı".

 

                                                                                    Mehmet KAVAKLI

 
ESRARKEŞ VE ÇİLEKEŞ DOSTLARA
 
CcC ÜlKüCü GeNçLiK CcC
 
Düşmanın ülkesi viran olacak,
Türkiye büyüyüp "TURAN" olacak...
ESRARCI MUHABBET
 
Kadehi eLimize TutuşturanLara

Sevgiye İhanet EdenLere

KoLumuza JiLet AttıranLara

Esrar Çektirip ÜçLüyü Tersten YaktıranLara

İsyanım ALLAH'a DeğiL Tüm ALLAH'sızLara






 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol